
Ayvayı yemek deyimine mitolojik bir bakış.
Bir hareket, durum, ya da eylem neticesinde başımıza kurtulamayacağımız bir bela geleceğini ifade etmek için kullanırız ayvayı yedik deyimini.
Bir örnekle açıklayalım. Örneğin, doğada tek başına yüzey araştırması yapan meraklı bir arkeolog adayı olarak, daracık girişi olan bir mağara fark edersiniz ve içerisine girersiniz. Biraz ilerlersiniz ama mağaranın birkaç adımdan ibaret olduğunu anlarsınız. Tam da bu sırada arkanızdan bir ayı girer.Ayı mağaraya girmekle kalmaz sizi de bir yoklar. Siz bu arada çoktan ayvayı yemişsinizdir. Midenizde hem ayva hem de ayının malum organı vardır. (bakınız pençe)


Akontios, Keos adasında yaşayan yakışıklı bir delikanlıdır. Artemis şenliklerine katılmak için Delos'a gider. Şenlikler sırasında Atina'nın en soylu ailelerinden birinin kızı olan Kydippe'ye rastlar. Görür görmez de tutulur ona. Ama soylu olmadığı için kızı kendisine vermeyeceklerini bilir bu yüzden mitlerde sık karşılaştığımız bir duruma yani bir hileye başvurur. Bir ayva alır, üstüne şu sözleri kazır: "Artemis tapınağı üzerine ant içiyorum ki ben Akontios'a varacağım!" ve kız tam Artemis tapınağının önünden geçerken gizlendiği bir yerden ayvayı kızın önüne atar. Antik çağlarda yazılar hep yüksek sesle okunduğundan ayvayı eline alan Kydippe üstündeki yazıları yüksek sesle okur ama bir anlam veremez, sonrada ayvadan bir diş alıp yere fırlatır gider ama yemini yemin sayılmıştır bir kere. Akontinos Kydippe’yi babasından ister ama beklediği gibi olumsuz cevap alır. Atina'ya döndükten sonra babası kızını üç kez soylu kişilerle nişanlar, ama tanrıça Artemis hep bir hastalık çıkararak kızın evlenmesine engel olur. Sonunda Kydippe'yi Akontios'a vermekten başka çare kalmaz. Ayvayı yemiştir bir kere. O gün bu gündür ayva yunan kültüründe evlilikle ve aşkla özdeşleştirilir. Bu kültür bize de geçer. Eski yaygınlığı olmasa da düğünlerde gelin ve damada, odalarına çekilmeden önce yemeleri için hoş kokulu ayva hediye etmek, hala devam eden bir gelenektir. Yeri gelmişken unutmadan söyleyelim teologların çoğuna göre Adem ve Havva'nın cennet bahçesinde yedikleri yasak meyve elma değil, ayvadır.

Kaz Dağları'nda düzenlendiğine inanılan ilk 'tanrıçalar arası' güzellik yarışmasında, Truva Kralı Priam oğlu Paris'ten, ilk üçe kalan finalistler gök tanrıçası Hera, zeka tanrıçası Athena, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit arasından birini seçmesini ister. Paris, en güzel tanrıça seçtiği Afrodit'e aşkının sembolü olan bir ayva sunar. İki bin küsür yıl öncesinde bile erkeklerin seçim yaparken aynı kritere dikkat etmesi de bir şeylerin hep aynı kaldığının bir göstergesi olsa gerek :)
Sağlığa faydalarını sıralayacak olursak bundan daha uzun bir yazı oluşturacağı kesin olan ayvayı, bu soğuk kış aylarında herkesin mecazi manasıyla değil de gerçekten yemesini tavsiye ederim. Görüşmek üzere, sağlıkla kalın…
Recai TANDOĞAN